Borçka 03 Haziran 2023, 21:03
Borçka,Türkiye'nin doğu Karadeniz illerinden Artvin'e bağlı bir ilçedir. Borçka, doğal güzellikleri ve yöresel lezzetleriyle Karadeniz'in başlıca cazibe merkezlerindendir. Camili Maçahel Vadisi'ni de bünyesinde barındıran Borçka ilçesi, ayrıca Karagöl'e de ev sahipliği yapmaktadır. Borçka'da 36 tane köy bulunmaktadır.
Borçka Nerededir?
Borçka, konumu itibariyle Artvin ve Hopa arasında yer alır. Artvin il merkezine 26.7 kilometrelik bir mesafede olan Borçka ilçesi, Hopa ilçe merkezine de 36 kilometre mesafede bulunur. 2019 nüfus sayımına göre 22.831 kişinin yaşamını sürdürdüğü ilçenin rakımı 125 metredir.
Borçka Tarihi
93 Harbi diye de bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nın sonunda Borçka,Rusya'ya bırakılmıştır. 1. Dünya Savaşı'^nı takip eden dönemde ise sırasıyla önce İngiltere işgali altında bulunan ve daha sonra da Gürcistankontrolüne geçen ilçe, 7 Mart 1921 tarihinde bugünkü Türkiye'nni sınırlarına dahil olarak bucak olmuştur. Borçka, 7 Mart 1928 tarihinden beri bir Türkiye Cumhuriyeti ilçesidir.
Borçka Gezilecek Yerler
Yüzölçümü 762 kilometrekareye yayılan Borçka'nın topraklarının neredeyse tamamı dağlık ve ormanlıkyeşil alanlarla kaplıdır. Özellikle Camili Maçahel vadisinde neredeyse her biri bir anıt olma niteliği taşıyan çok yaşlı ağaçlara rastlamak mümkündür. Borçka ilçesini ziyaret eden turistler, zengin trekking olanakları sunan alanlardan, Borçka'nın temiz yayla havasını solumaktan ve Karagöl çevresinde huzurlu bir yürüyüş ve spor aktivitesi yapmaktan faydalanabilirler. Ayrıca oldukça zengin olan yörenin kültürünü tanıma imkanı da yakalayabilirler. Trekking için çeşitli güzergahları kullanabilecekleri gibi, Borçka'yı ziyaret eden gezginler, Borçka Karagöl çevresinde yeşilinher tonunu keşfedebilir ve adeta birer doğa mucizesi olan ağaçlar ve renkleri sarıya ve kırmızıya çalan yapraklara sahip diğer bitkilerin gölle beraber oluşturduğu eşsiz manzaranın tadını çıkarabilirler. Öte yandan, Karagöl çevresindeki ormanlar ve dağların tepe ve yamaçlarında Nisan ayının sonlarına kadar hala kar görmek mümkündür.
Deviskel Yaylası ve Borçka Aralık Köprüsü de Borçka ilçesinin mutlaka görülmesi gereken önemli yerlerindendir. Borçka'nın ve belki de ülkemizin en bakir doğal alanlarından biri ise Maçahel Yaylası'dır.
BANAKNA KÖRÜSÜ
İlçede 700 rakımlı Deviskel Deresi üzerinde 19'uncu yüzyılda yapıldığı tahmin edilen taş kemer köprü, doğanın içinde yeniden keşfedildi. Foto safari ve doğa tutkunları tarafından keşfedilen tarihi köprünün turizme kazandırılması hedefleniyor.
MACAHEL
Maçahel ya da Macahel, Artvin'in Borçka ilçesine bağlı bir yerleşim alanıdır. Yerleşim alanı, Türkiye'nin Gürcistan sınırında bulunan, Karçal dağlarının eteklerindeki bir vadi üzerine kurulmuştur. Yemyeşil doğası, tertemiz havası, ağaçlar ve kuş seslerinin hakim olduğu vadide kültürel olarak yoğun bir Gürcü etkisi görülür. Eski adı "Bicihiani" olan Maçahel'in ismini oluşturan maça ve hel kelimeleri, Gürcüce el ve bilek anlamına gelmektedir.
Borçka'dan Maçahel'e giden yol, doğa harikalarıyla bezelidir. Öyle ki bu yol üzerinde sayısız şelaleye rastlamak mümkündür. Maçahel'e yaklaştıkça rakımın gitgide yükseldiği bu yolda, nisan ve mayıs aylarında dahi tam erimemiş karlara rastlanabilir. Hem doğal hem de kültürel anlamda önemli bir konum olan Maçahel, hem Türkiye hem de Gürcistan tarafından büyük bir özenle korunmaktadır. Maçahel bölgesinde toplamda 18 köy yer alır. Türkiye ve Rusya arasında 1921 yılında imzalanan sınır anlaşmasına göre Gürcistan sınırımızdaki 6 köy ülkemiz sınırları içerisinde kalmış, 12 köy ise Gürcistan'a bırakılmıştır. Türkiye sınırları içerisinde yer alan bu köyler; Camili, Efeler, Kayalar, Uğur, Düzenli ve Maral köyleridir.
Maçahel'de Ne Yenir?
Maçahel Yaylası'nda bal, patates, peynir, kaymak, mısır ekmeği gibi çeşitli gıdalar yetiştirilmekte ve elde edilmektedir. Ancak Maçahel'in en geleneksel gıdasından söz edecek olursak, bu Maçahel'in meşhur Kafkas balı olacaktır. Yöresel balıyla ünlü olan Maçahel'de TEMA tarafından yapılan eğitimler sonucunda arıcılık en temel geçim kaynaklarından biri haline gelmiştir. Maçahel'de ayrıca bir tane de Bal Festivali düzenleniyor.
Ayrıca tıpkı Arhavi'de olduğu gibi Maçahel'de de karalahana vazgeçilmez bir besin. Maçahel'in en lezzetli ve geleneksel yemeklerinden biri, karalahana sarması. Maçahel lezzetleri listesine Karadeniz bölgesinin enfes hamur işi yemeklerinden siloru(ya da siron) da ekleyebiliriz.
Maçahel'de Gezilecek Yerler
Maçahel, doğu Karadeniz'in hem kültürel hem de doğal zenginlikler itibariyle eşi benzeri bulunmayan bir cennet köşesidir. Maçahel'de görülmesi gereken birçok doğa harikası mevcuttur.
Küçükyayla Geçidi
Maçahel'e Küçükyayla Geçidi'nden geçilir. Küçükyayla Geçidi, yine nisan ayında karlarla kaplı olarak görebileceğiniz, rakımın 1860 kilometre olduğu bir bölgedir. Öyle ki nisan sonunda bu bölgedeki Karçal Dağları'nda boydan yüksek kar tepeleri mevcuttur.
Halk tarafından "yeryüzü cenneti olarak adlandırılan Maral Şelalesi, Türkiye'nin ilk ve tek biyosfer rezerv alanı olan Camili Havzası'nda yer alır. Macahel, 2005 yılında UNESCO tarafından tescillenmiş olup, dünyada ekosistemi bozulmamış olan ender biyosfer alanlarındandır.
Camili Maçahel
Camili Köyü Camii, 1855 yılında gerçekleşen bir çığ felaketinde yıkılan camii yerine, Arhavili ustalar tarafından yeniden yapılmıştır. Çeşitli ve çok yaşlı ağaçların bulunduğu Maçahel vadisinde yer alan bu camii, ahşaptan yapılmış olup, kesinlikle ziyaret edilmeye değer bir yapıdır.
Borçka Hakkında
BORÇKA (Gürcüce: ბორჩხა; okunuşu: “borçh’a”), Klarceti bölgesinin yerleşmelerinden biridir. Çoruh Nehri kıyısında, Nigali Vadisinde yer alır. Bugün Borçka kasabası, Artvin iline bağlı aynı adlı ilçenin merkezidir. Yerleşmenin eski adı Porçha‘dır (ფორჩხა). Osmanlı kayıtlarında Borçha olarak geçer. Sonradan Borçka biçimini almıştır.
Borçka, Klarceti bölgesinin yerleşmelerinden biridir. Çoruh Nehri kıyısında, Nigali Vadisinde yer alır. Batum’dan Kars ve Erzurum’a giden yol Borçka’dan geçiyordu (1:532). Öte yandan yerleşme, Çoruh’ta kayıkla yapılan taşımacılığın da iskelelerinden biriydi.
ETİMOLOJİ
Borçka’nın bilinen en eski adı Porçha’dır. Bu ad Türkçeye Borçha (بورچخە) olarak girmiştir (2:8.380). 93 Harbi’nde (1877-1878) Klarceti bölgesini ele geçiren Ruslar da köyü Borçha (Борчха) olarak kaydetmiştir (3). Türkçe yazılışın etkisiyle Gürcüce kaynaklara da Borçha (ბორჩხა) biçiminde yazılmaktadır (4:136) Bu ad sonradan Türkçede Borçka’ya (بورچقە) dönüşmüştür (5.119).
Sonradan Borçka’ya dönüşmüş olan Porçha adının kökeni hakkında kesin bir bilgi mevcut değildir. Ancak bu adın Türkçe olmadığı, Gürcüce ya da Lazca ya da Megrelce olduğu bilinmektedir. Porçha adının Gürcüce “porçhi” (ფორჩხი) kelimesinden türemiş olma ihtimali vardır. “Porçhi” kelimesinin anlamlarından biri “çalılık”, “küçük orman”dır. Megrelce “borçha” (ბორჩხა: kuru dal) ve Gürcücenin Guria diyalektinde “borçhalo” (ბორჩხალო; don) gibi kelimeler de bu adla ilişkili olabilir.
DEMOGRAFİ
Borçka köyünün görece erken tarihli nüfusu 1835 tarihli Osmanlı nüfus tespiti üzerinden verilebilir. Bu tarihte Borçka’da 204 erkek nüfus kaydedilmiştir. Borçka’nın toplan nüfusunu tespit edebilmek için bir o kadar da kadın nüfusu eklemek gerekir. Bu durumda Borçka’da yaklaşık 408 kişinin yaşadığı ortaya çıkar. Bu tarihte Borçka aynı zamanda Lazistan sancağı içinde bir nahiyeydi ve Borçka nahiyesi, Borçka köyü dışında Tsitureti, Arçveti, Kataphia, Baznauli ve Murkveti köylerini kapsıyordu. Borçka nahiyesinin kadın ve erkek nüfusu yaklaşık 1.200 kişiden oluşuyordu (6:40).
Bu tarihten yaklaşık 40 yıl sonra, 1876 tarihli Trabzon vilayeti salnamesine göre Sinoreti köyünü de kapsayan Borçka köyünde 110 hane ve 400 kişi kaydedilmiştir. Salnamede belirtilmemiş olsa da Osmanlı idaresinin bu tarihte de sadece erkek nüfusu tespit ettiği bilinmektedir. Bu durumda Sinoreti köyüyle birlikte Boçka’nın toplam nüfusunu elde etmek için bir o kadar da kadın nüfusu eklemek gerekir. Bunun sonucunda burada 400 kişinin yaşadığı ortaya çıkar. Ancak bu nüfusun ne kadarının Borçka köyünde, ne kadarının Sinoreti köyünde bulunduğunu bu kaynaktan tespit etmek mümkün değildir (2:8.381).
Borçka’da kadın ve erkeğin birlikte sayıldığı ilk nüfus sayımı Rus idaresi sırasında yapıldı. 1886 yılındaki bu sayıma göre, Gonio kazasına (uçastok) bağlı Borçka köyünde 52 hanede 296 kişi yaşıyor ve nüfusun tamamı Gürcülerden oluşuyordu. Hane başına ortalama 5,6 kişinin düşmesi Borçka köyünde yaşayan ailelerin kalabalık olmadığını göstermektedir. Bu tarihte Borçka köyü aynı zamanda Gonio kazasına bağlı Borçka nahiyesinin merkeziydi. Bu nahiye Borçka ve Dakvara köylerini kapsıyordu. Borçka nahiyesinin nüfusu 342 kişiden oluşuyordu ve bu nüfusun da tamamı Gürcü olarak kaydedilmişti. Borçka köyünün içinde yer aldığı Gonio kazasında ise 5.567 kişi yaşıyordu. Borçka nahiyesinde yaşayanlar Gonio kazasının nüfusunun sadece % 6’sını oluşturuyordu (4). Bu nüfus sayımından yaklaşık yedi yıl sonra bölgeyi dolaşan Gürcü tarihçi Zakaria Çiçinadze, Borçka köyünde 60 hanenin yaşadığını, 40 hanenin göç etmiş olduğunu belirtir (4:136; 7:148). Söz konusu göç 93 Harbi’nin (1877-1878) hemen ardından gerçekleşmiş olabilir.
Artvin ilinin 1921’de Türkiye’ye bırakılmasından sonra 1922 yılında yapılan ilk tespite göre, Borçka kazasının Borçka nahiyesi merkezinde (merkez mahalle) 26 hanede, 50’si kadın ve 80’i erkek olmak üzere 130 Müslüman Gürcü yaşıyordu. Borçka kazasının merkez nahiyesi Borçka köyü dışında 21 köyü kapsıyordu ve bu köylerin toplam nüfusu 1.738 kişiden oluşuyordu. Merkez nahiyede 250 kişi Laz, 1488 kişi Gürcü olarak kaydedilmiştir. Borçka kazasına bağlı Maradidi nahiyesi ise, 16 köyü kapsıyordu ve nahiyede, tamamı Gürcü olarak kaydedilen 1.333 kişi yaşıyordu. Sekiz köyden oluşan Maçaheli nahiyesinin nüfusunun tamamı Gürcülerden oluşuyordu ve nahiyenin nüfusu 1.480 kişiden ibaretti. Borçka kazasının dördüncü nahiyesi olan Murgul nahiyesi, 1.560 kişiden oluşan bir Gürcü nüfusuna sahipti ve 28 köyü kapsıyordu. Bu tespitler 1922 yılında Borçka kazasınında 6.111 kişinin yaşadığını göstermektedir (8).
1926 nüfus sayımına göre Borçka kaza olmaktan çıkarılmış ve nahiyeye dönüştürülmüştü. Bu tarihte nahiye merkezi olan Borçka köyünde 87 hanede, 102’si kadın ve 169’u erkek olmak üzere 271 kişi yaşıyordu. 1922 ve 1926 yıllarında erkek ve kadın nüfusu arasındaki oransal fark, bir miktar erkek nüfusunun iş için Borçka köyünde istihdam edildiğini göstermektedir (9:143). Borçka köyü sonraki yıllarda genişleyip nüfusu artmış ve zamanla bir kasbaya dönüşmüştür.
TARİHÇE
Borçka’nın kuruluşu hakkında kesin bilgi yoktur. Bugüne kadar yörede arkeolojik kazı yapılmadığı için de kasaba ve çevresi hakkında eski çağlara ilişkin bilgi mevcut değildir. Bununla birlikte Vahuşti’nin Gürcistan Krallığı’nın Tarihi, Niko Dadiani’nin Gürcistan Tarihi gibi ortaçağ Gürcü kaynaklarında, Defter-i Mufassal-i Vilayeti Gürcistan gibi 16. yüzyılın sonlarına ait Osmanlı kayıtlarında Borçka’nın adı geçmektedir (1:532; 10:45,46,214,542,545). Vahuşti eserinde Borçka’dan “Çoruh’un batısında, büyük bir köy” olarak söz etmiştir.
Borçka, Gürcistan Krallığı yönetimi altındayken 1080 yılında Gürcü kralı II. Giorgi’yi yenilgiye uğratan Büyük Selçuklular tarafından istila edildi. Bu sırada Selçuklular Borçka’nın da yer aldığı Klarceti’deki manastırları yaktılar ve bazılarında dinsel faaliyet tamamen sona erdi (11:49). Büyük Selçukluların bölgeden çıkarılmasından sonra Borçka, birleşik Gürcü Krallığı ve Samtshe-Saatabago denilen Gürcü prensliğinin yönetiminde kaldı. Borçka’nın da içinde yer aldığı Tao-Klarceti bölgesi 16. yüzyılda Osmanlıların eline geçince bu topraklar üzerinde Çıldır Eyaleti kuruldu. Uzun süre Osmanlı yönetiminde kalan Borçka 1876 tarihli Trabzon Vilayeti Salnamesi‘ne göre Lazistan sancağının Hopa kazasına bağlı Gönye (Gonio) nahiyesinin merkeziydi (2:8.381).
Osmanlıların 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda yenilmesinden sonra Borçka Rusya İmparatorluğu sınırları içinde kaldı. Rus idaresinde Borçka, Batum oblastı içinde, Batum sancağının (okrug) Gonio kazasına (uçastok) bir köydü. Aynı zamanda bu kazanın nahiyelerinden biriydi. Borçka nahiyesi (сельское общество: kırsal topluluk) Borçka köyü dışında Dakvara köyünü kapsıyordu. Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarında Rus idaresinin son bulmasının ardından bir süre bağımsız Gürcistan’ın sınırları içinde kalan Borçka, Kızıl Ordu’nun Gürcistan’ı işgali devam ederken Sovyet Rusya ile Ankara Hükümeti arasında 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması’yla Türkiye’ye bırakıldı (12:II.41).
Türkiye’ye bırakılmasından bir yıl sonra, 1922 tarihli nüfus cetveline göre Borçka, Borçka kazasının merkeziydi. Borçka kazası, merkez nahiyenin dışında Maradidi ve Maçaheli nahiyelerini kapsıyordu (8). Bir süre sonra Borçka kaza olmaktan çıkarıldı ve bir nahiye olarak Artvin vilayeti merkez kazasına bağlandı. Daha sonra yeniden kaza statüsü verildi. 1935 genel nüfusu sayımında Çoruh vilayetinin atı kazasından (diğerleri Rize, Artvin, Hopa, Pazar ve Şavşat) biriydi.
Borçka kasabası, uzun süre köy ölçeğinde bir yerleşme olarak kalmış ve geç tarihlerde, 1980’lerde kasaba büyüklüğüne ulaşmıştır.
TARİHSEL YAPILAR
Borçka ilçesi sınırlarında çok sayıda tarihsel yapı yer alır. Kasabada ise, iki kilisenin ve bir kalenin kalıntıları günümüze ulaşmıştır. Bu kiliselerden biri olan tek nefli kale kilisesi, Borçka Kalesi’nin kuzeydoğu kısmında yer alır. Surların içine inşa edilmiş olan kiliseden geriye yıkıntıları kalmıştır. Yakın zamanda kale ve kilise uygun olmayan biçimde restore edilmiştir. Diğer kilise bir köy kilisesidir. Opuca mahallesinde inşa edilmiş olan yapı tek nefli bir kilisedir. Opuca eskiden Ebrika’nın bir mahallesi olan Nigia’nın bir parçasıydı. Günümüze yııkıntıları kalmış olan kilise değişik bir palana sahiptir. Doğu tarafta olması gereken apsisi batı tarafında yapılmıştır. Borçka Kalesi, bugün de büyük ölçüde ayaktadır. Kale Çoruh Nehri ile Çhala Dresinin birleştiği yerde inşa edilmiştir. Son dönemde uygun olmayan bir biçimde restore edilmiş olan kalede bugün benzin istasyonu bulunmaktadır (11:132-133, 295).
“Dış görünüş olarak Borçka bir köye benzemiyor. Burada sayıları 80 kadar, herhangi tarımsal ek müştemilatı olmayan zarif yapılı evler bulunmaktadır. Büyük baş hayvan ve at burada hiç yoktur. Tüm ahali kayık yapımcılığı, kayıkçılık ve çanak-çömlek yapma işi ile meşguldür. Burada insanlar ne ekiyor ne de biçiyor; bu yüzden tüm ekmek ihtiyaçlarını son buğday tanesine kadar para ile satın alıyorlar. Her ailede yük ve koşum hayvanlarının yerini alan kayık bulunmaktadır. Kil ile yapılan kapların hazırlandığı birkaç atölyeyi ziyaret ettik. Bir evde baba, oğul ve torun oturmuş çalışıyorlardı. Gözümüzün önünde, tezgâhı kullanmadan hemen oracıkta birkaç kap yaparak onlara şekil verdiler.” Giorgi Kazbegi, Bir Rus Generalinin Günlükleri – Türkiye Gürcistanı’nda Üç Ay, 2019, s. 125-126.
KAYNAKÇA:
1. ^ Kartlis Tshovreba Arkeoloji ve Yer Adları Sözlüğü (Gürcüce), Tiflis, 2013.
2. ^ Trabzon Vilayeti Salnamesi − 1869-1904, (Hazırlayan) Kudret Emiroğlu, Ankara, 1993-2009, 22 cilt.
3. ^ “Gonio kazası (1886 Yılı)” (Rusça).
4. ^ Zakaria Çiçinadze, Müslüman Gürcülerin Osmanlı Ülkesine Büyük Göçü (Gürcüce), Tiflis, 1912.
5. ^ Muvahhid Zeki, Artvin Vilayeti Hakkında Malumat-ı Umumiye (Osmanlıca), 1927 (Latin harfli baskı, 2010).
6. ^ Klarceti (Gürcüce), Mamia Pağava, Meri Tsintsadze, Maia Baramidze, Malhaz Çoharadze, Tina Şioşvili, Şota Mamuladze, Ramaz Halvaşi, Nugzar Mgeladze, Zaza Şaşikadze, Cemal Karalidze, Batum, 2016.
7. ^ Zakaria Çiçinadze, Müslüman Gürcüler ve Gürcistan’daki Köyleri (Gürcüce), Tiflis, 1913.
8. ^ Nurşen, Gök, Artvin Livası’nın Anavatan’a Katılışı Sırasındaki Durumuna İlişkin Belgeler”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Sayı: 41, Mayıs 2008, s. 89-104.
9. ^ Muvahhid Zeki, Artvin Vilayeti Hakkında Malumat-ı Umumiye, 2010 (Birinci basım 1927).
10. ^ Defter-i Mufassal-i Vilayet-i Gürcistan (Osmanlıca ve Gürcüce), (Yayımlayan) Sergi Cikia, Tiflis, 1941-1958, 3 cilt.
11. ^ Tao-Klarceti – Tarihsel ve Kültürel Anıtlar Kataloğu (Gürcüce), (Editör) Buba Kudava, (Yazarlar) Nestan Bagauri, Zurab Batiaşvili, İrma Beridze, Buba Kudava, Nikoloz Jğenti, Goça Saitidze, Natia Hizanişvili, Tiflis, 2018.
12. ^ Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, İstanbul, 1934, 3. cilt.