Bayar ŞAHİN 07 Kasım 2020, 22:25
1965 yılında Artvin, Borçka’nın Macaheli (şimdiki adı Camili) Kayalar köyünde doğdu. İlköğrenimini köyünde tamamladı. İlk müzik derslerini annesi Hanife Şahin, sonra da ağabeyi Celal Şahin’den aldı. 13 yaşında ailesiyle birlikte İstanbul’a, bir yıl sonrada Almanya’ya gitti ve eğitimini orada sürdürdü...
Türkiye’ye döndükten sonra sırasıyla Hüseyin Fırtına Müzik Okulu, Folklor Kurumu ve İstanbul Belediye Konservatuarı bünyesinde müzik eğitimi aldı. Askerlik dönüşü uzun süre bağlama ve nefesli çalgılarıyla birçok sanatçıya eşlik etti ve çeşitli müzik grubunda görev aldı.
Ayrıca kendi kurduğu, içinde Gürcü müzisyenlerin de yer aldığı Barışın dostları (mşvidobis megobrebi) isimli grubuyla başta Türkiye, Gürcistan ve Almanya olmak üzere birçok yerde konserler verdi, etkinliklere katıldı. Bu grupla geleneksel Kafkas, Gürcü müziği polifonisi temelinde Bani isimli bir albüm yaptı. Volkan Konak (Cerrahpaşa) Kazım Koyuncu (Hayde) ve birçok başka sanatçıya albümlerinde eşlik etti...
Gürcü halk müziğinin unutulmakta olan otantik çoksesli özelliklerini bugüne taşıyan Macaheli Çoksesli Halk Şarkıları Topluluğuna ilişkin uzun süreli bir çalışma sonucu doğal ortamında kayıtlar yaparak müzik dünyasına yeniden kazandırdı...
1994 yılında kurduğu BAYŞAH SES KAYIT SÜTÜDYOSU'nu on yıl çalıştırdı. Çeşitli albümlere tonmaisterlik, yönetmenlik ve müzisyenlik yaptı. Yetiştirdiği tonmaisterlerle iftihar ediyor. Aynı sütüdyoyu Sunul ses kayıt olarak devam ettiren Hakan ve Erkan SUNUL kardeşler kendisinin yetiştirdiği tonmaisterlerdir.
2009 yılı sonuna kadar toplam 52 bölüm yöresel aktüel belgesel hazırlayıp sundu, başta Artvin olmak üzere Karadenizin bir çok il ve ilçelerinde çektiği bölümlerin 39'u Karadeniz Televizyonu, 13 bölümü ise Mavi Karadeniz Televizyonunda yayınlandı. TRT Türk kanalında yayınlanan ZOR YOLLAR isimli OFFROAD programının 2010 yılında yedi bölümünün Gürcüstan coğrafyasında çekilmesini, Firması BAYAR TOUR adına organize eden Bayar Şahin aynı zamanda program danişmanliği vede sunuculuğunu yaptı.
TRT Müzik kanalında 2011 yılı yayın döneminde başladığı ATMACANIN YOLU isimli müzik eğlence programını 26 bölüm olarak hazırladı ve sundu. Progam amacı Karadenizden kafkasyaya uzayan kültürlerin ekranlara taşınması. Modern düzenlemelerle yerel ezgilerin çağdaş enstrumanlarla icrasını yapan sanatçı, müzisyen dostları ile ekranlardan izleyiciye ulaştırmak amaçlı idi"
Yine TRT Müzik kanalında 26 Bölüm olarak hazırladığı ve sunduğu MİMİNO isimli müzik programı yayınına devam etmekte.Karadenizin doğusundan Gürcüstan’ın bir çok köyüne kadar dolaşıp keşf ettikleri halk oyunları ve halk müziği gruplarını ekranlara taşıyor..
2006 yılında Gürcistan’da "Gelino" adlı şarkıyla Altın CD Ödülü ve Gürcistan Kültür Bakanlığı tarafından 2007 yılında düzenlenen yarışmada Sözleri Fahrettin Çiloğlu'na ait "Ho Ra Ginda" adlı bestesiyle Jüri Özel Ödülü aldı...
2013 yılı ekim ayında Gürcistan Devlet başkanı Mikhail Sakashvili sanatçının bu güne kadar iki ülke kültürüne vermiş olduğu emek ve katkı için teşekkür edip, düzenlenen özel törenle Devlet yüksek onur nışanı verdi.
Televizyon, Radyo Programları hazırlayıp sunmanın yanısıra sahne çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. Bazı Tarihi ve özel projelerde de yer alan sanatçı sivil toplum örgütlerinin çalışmalarına toplumsal duyarlılık çerçevesinde katkıda bulunmaktadır. Birçok oluşumda yer almakta olan Şahin Bestelerinin yanısıra derleme çalışmalarınıda yapmaktadır. Albümlerinde değişik dillerde derlediği halk şarkılarını okudu, bunlar.
Türkçe, Gürcüce, Lazca, Megrelce, Hemşince ve Abkhazca olarak seslendirdiği eserlerin önemli bir bölümü ise "HORONA ÇAĞRI (1997), RÜZGARA (2000), BANİ (2003), CİLVELOY (2005 Gürcistan), NALİA (2007), TETRO MAMALO (2008 Gürcistan), GİDELİ (2011)" adlı albümleri yayınlandı...
http://bayarsahin.com.tr/
HORONA ÇAĞRI ALBÜMÜ
Horona Çağrı, çok çeşitliliğin bulunduğu ama aynı göğün ezgileri olan ülkemiz müziğini, yepyeni bir Kafkas-Anadolu sentezi ile zenginleştirmektedir. '' bu çalışma, türküleri orjinal dili ve tavrı ile söyleme, özgün çalgıları, doğru teknik ve yöntemle kullanma, yok olmakta olan yöresel müzik kültürünü yaşatma, bu kültürün temelinde nasıl bir çokseslilik ve gelişmişliğin var olduğunu sergilemekte, tüm bunları çağdaş bir yorumla işleyerek günümüze kazandırma yönleriyle oldukça dikkat çekmektedir...'' İberya Özkan
RÜZGARA ALBÜMÜ
Bayar Şahin bu albümde Kafkas Anadolu sentezi oluşturarak ülkemiz müziğine yepyeni bir bakış katan düzenleme ve aranjelere imzasını atan İberya Özkan'ın payı büyüktür. Rüzgara'da yer alan parçalarla müzikseverlere Karadeniz'den Sivas'a Artvin'den Gürcistan'a, Lazca ağıttan Gürcü potporilere geleneksel çalgılardan çağdaş çalgılara geniş bir yelpaze sunulmuştur. ''Bayar Şahin'in güçlü yorumu, İberya Özkan'ın güzel düzenlemesi ile birleşmiş. Değişik bir armoni anlayışı ile işlenmiş vokaller, Kafkas dinamizmi ve lirizmini sunuyor. Dinlerker kendinizi Yusufeli yaylasının eşsiz doğasında bulabilirsiniz...'' Ferhat Livaneli
BANİ ALBÜMÜ
Albümün yönetmenliğini üstlenen Bayar Şahin, Türkçe besteleri, Gürcüce derlemelerinin yanı sıra, aranjörlüğünü Nugzar Guçmanidze ile birlikte yaptığı 18 eserle müzikseverlerin karşısında. "Anadolu Gürcüleri tam 74 sene ayrı kaldığı Gürcüstan Gürcüleriyle birbirlerinden haberleri olmadan aynı şarkıları söylemişler. Bu süre boyunca, bazı şarkıları onlar unutmuş, bazılarını da bizler.
Bu yüzden, Gürcü Müziği ile ilgili yolculuğumun iki ayağı oldu; Türkiye’deki gürcülerin yaşadığı köylerde söylenen şarkılar ve Gürcüstan’da okunan halk şarkıları. Bu albümde bunların harmanlanmasını sağlamaya, gürcü etnik enstrümanlarını Anadolu ve batı sazlarıyla kaynaştırmaya çalıştım." "Bani" ile ilgili düşüncelerini böyle ifade eden Bayar Şahin, İki ulusun yüzlerce yıllık birikimini, bir potada eritmekte ve müziğe farklı bir tat getirmekte.
Kafkas müziğinin polifonik yapısını korumaya özen gösterdiği albümde, Panduri, Çonguri, Duduki, Garmon, Salamuri, Çonguri Dabali Bani, Doli, Darçello gibi Gürcü Halk çalgılarına yer veren Bayar Şahin, aynı zamanda, Kemençe, Bağlama ve Tulum gibi Türk Halk Müziği çalgılarının sesini de, Gürcü enstrümanlarla harmanlamakta. Albümde etnik çalgıların yanı sıra kullandığı Akustik Gitar, Elektro Gitar, Bas Gitar ve Bateriyle müziğini zenginleştiren sanatçı, bu albümle müzikseverlere, çok sesli vokal eşliğinde, bir "Kafkas – Anadolu Sentezi" sunuyor. Polifonisiyle, hikayesiyle, sözleriyle, etnik enstrümanlarıyla kimliğini bulmuş, "Bani" yaklaşık iki yıl süren titiz bir çalışmanın ürünü. * Gürcüce “Refakat” anlamına gelen Ebani kelimesinden türetilen "Bani", Gürcü çoksesli vokal müziğinde bas seslere verilen isimdir.
NALİA ALBÜMÜ
Düşünen ve sonraki kuşakların geleceğini kendi geleceğinden ayırmayan insan, bunun sağlanması için en temel gereksinmesi olan yiyeceğini özenle korumuştur. Bu korunma bazen dinsel bir saygıya ulaşan tören ve mekanlara varmaktadır. Bireyin tek başına yaşamasının olanaksızlığı, her zaman yakınındaki öteki insanlarla yeni ve ortak arayışları zorunlu kılmıştır. Ekin ekilmesinden bağbozumuna dek hep birlikte gerçekleştirilen ve çoğu imece olarak özetlenebilecek bu ortak iş görme, tam bir dayanışma örneği olarak kuşaktan kuşağa aktarılarak bugüne ulaşmıştır. Yaşamın öne çıkardığı bu dayanışma genellikle daha özel bir biçimde çeşitli depolarda saklanır. Ambar olarak adlandırılan bu depolar en mütevazı boyutuyla ters orantılı olarak hayatın devamı anlamına gelir. Tüm Kafkasya halklarında ortak bir tanımla »nalia« olarak adlandırılan bu ambarlar birçok başka işleve de sahiptir. Kafkas toplumlarının tümünde yalnızca bir depo değil, aynı zamanda bir gerdek odasıdır. Sevdanın birlikteliğe dönüşmesinin en geleneksel ve simgesel boyutu olan gerdek nalia/ambar ile yeni bir boyuta taşınmış olur. Bu albümde yeralan 5 ayrı dildeki şarkıları ve yakınlaşmayı en dolaysız olarak bir adla ifade etmek gerektiğinde, tüm Kafkas haklarının ortak değerlerinden biri olması nedeniyle nalia sözcüğünden daha anlamlısı olamazdı herhalde. Bir başka yanı ise, etnik kültürlerin günümüzde önceki dönemlere göre çok daha hızlı bir biçimde çözülüp, çoğu da ortadan kalkmasının bir kadere dönüşmesine bir dikkat çekiş olabilmesi umududur. Bazen bir köy sınırlarında kalmış bir dil, orada yaşayanların herhangi bir nedenden dolayı başka mekanlara yerleşmeleri ya da ölümlerle silinip gitmektedir. Yazık ki geri kalan bu etnik kültürlerin yalnızca adları olmaktadır. Onun için bir şarkıya daraltılmış gibi görünse de bu kültürlerin varlığı ve yaşama haklarına değinmeyi çok önemsemekteyiz. Günümüz düşüncesini belirleyen evrensellik sıkça aslından koparılmış ve belirsiz bir kavrama dönüştürülmüş gibi, tüm küçük olan büyüğe, tüm yerel olan bu anlamdaki evrenselliğe feda edilmiş görünmektedir. Oysa »Yerel olan temeldir« insan yaşamında. Kimbilir belki de nalia özetlemesiyle gerçekleştirilen bu çalışma bugüne ulaşan Kafkas halklarının yaşadıklarına hüzünlü bir dikkat çekiş olarak algılanır. Yine onun içindir ki, nalia hayattır.
GİDELİ ALBÜMÜ
Doğu Karadenizde ve Gürcistan'da Gürcüler,Lazlar ve megrellerin tarımsal yaşamlarında mutlak suretle bulundurdukları bir sepet türü Gideli.Yüksek meyve ağaçlarından toplanan, meyvelerin zedelenmeden önce indirilmesi için keşfedilmiş mükemmel bir araç... Başka bir buluş olan uzun saplı küçük bir sepetle insanların kollarının ulaşamayacağı dalların uzak bölgelerinden toplanan meyveler Gideli'ye yerleştirilir.Huni biçimindeki Gideli'nin bir iple aşağıya sarkıtılmasıyla ağaçların tepesinden bile meyveler sağ sola dökülmeden zedelenmeden yere indirilir.Bundan dolayıdır ki Gideli bir karika buluş kabul edilmelidir. Bu Albüm Açısından ise Gideli aynı coğrafyadan ama farklı uzaklıklardan,farklı dillerden,Farklı dinlerden,farklı ruhlardan,farklı sevdalardan,farklı açılardan farklı zamanlarda oluşan halk şarkılarının bu albümde muhafaza edilip size kadar ulaşmasıdır. Gideli'deki İmerhev'in "Poloti" Şarkısı yayla havasını ve kokusunu taşıyor.Sarpi Köy'ünden derlediğimiz eski halk şarkısı asırlık ezgiyi aynen koruyor."Kirmizi Parladun" adlı Hemşin Ezgisi insanı coşa getiriyor.Aynı sepete Koyduğumuz yeni bestelerde Gideli'nin başka meyvelerini oluşturuyor.Ve Gideli şimdi bu farklı meyvelerin tadına bakmanız için size ikram edilmiş bulunuyor.
CİLVELOY ALBÜMÜ
İçinde 12 şarkı bir de klip olan bu albüm 2005 Yılında Gürcistan'ın baş kenti Tbilisi'de (Tiflis) "Studia Tbilisi" firmasında çıktı.
"Cilveloy" albümü Horona Çağrı ve Rüzgara isimli albümlerin repertuarı içersinden seçilen dokuz Gürcüce bir Lazca bir Türkçe birde diğer albümlerde okunmayan
Batum Kalesi isimli yeni derlenen bir şarkıdan oluşmakta.
İçindeki Klip Eliya Gogo isimli şarkının klibidir. Bu klip Artvin Borçka Maçaheli (Camili) de 2002 yılında çekilmiştir.
Beklenenden daha büyük bir ilgi gören albümdeki şarkılardan birçoğu radyolarda sıkça çalınan ve istek alan şarkılar olmuştur.
TETRO MAMALO ALBÜMÜ
Tetro mamalo, Bursa - İnegöl Tüfekçikonağı köyü ve civar köylerde söylenen anonim bir Gürcü Halk Şarkısıdır. Bayar Şahin Tüfekçikonağı köyünde yaşayan yaşlılarla yapmış olduğu derleme çalışmalarında "Tetro Mamalo" isimli Şarkıyı kayıt altına almıştır.
Araştırmacı Prof. Şuşana Putkaradze, Bayar Şahin'den önce bu şarkının iki kıtasını kitabında yayınlamıştir.Bayar Şahin'in 2008 yılı Ağustos ayı sonlarında Gürcüstan'da çıkarttığı "Tetro Mamalo" isimli albüme ismini veren şarkının klibi Gürcüstan'ın Acara bölgesinde Türkiye sınırına yakın Maradit köyünde çekilmiştir.
Klibin senaryosunu "Roland Shalikadze" yazdı. Shalikadze aynı zamanda Bayar Şahin'in orkestrasında görev almakta ve Bas gitar çalıp geri vokal yapmaktadır. Klibin Yönetmenliğini ise "Aliko Abashidze" yapmıştır. Abashidze Acara televizyonunda kameraman yönetmeni olarak çalışmakta. Gürcüstan'daki bir çok usta kameramanın da hocasıdır.